17 Şubat 2011 Perşembe

Pinokyoo, Çabuk Bırak O Sigarayı Elinden!

Malum Şubat tatili nedeniyle, memlekette çocuklar için etkinlikler çoğaldı. Pinokyo’su, Alaaddin’i, Ben Ten’i hepsi bir pabuca toplandı.
Çalışan annelerin çoğu mutsuz. Ne yapsın, hangi birine götürsün. Zaten iki hafta sonu var. İzin mi alsın, hafta arası mı gitsin? Ne yapsın? Üstelik biletler de pahalı. Zor, çok zor.

Geçen hafta, Pinokyo Müzikali’ni izledim. Dekoru, kostümü, seslendirmesi çok güzeldi. Belli ki oyuncular, Türkçe sözcüklere dudak hareketleri otursun diye uzun uzun çalışmışlar.
Genelde bu tip etkinliklerde gözüme çarpan, çok eğlenen kızının yanında elindeki cep telefonuyla vakit geçiren babalar olur. Ama bu kez öyle bir görüntüyle karşılaşmadım. Çünkü Pinokyo, yetişkinlerin de ilgisini çekebilecek düzeydeydi.

Yalnız çok büyük bir itirazım var. Şu ‘uyuşturucu sigara’ da neyin nesi?
Öyküde, Pinokyo ve Sirk Çocukları, Ahmakistan’da uyuşturucu sigara içmeye zorlanırlar. Sonra da hepsinin eşek kulakları ve kuyrukları çıkar.

Öncelikle eşekleri çok severim. Bu konuda en büyük itirazımı Collodi’ye yapmak isterdim. Ama Collodi, şu anda kendini savunacak durumda olmadığı için çaresiz bu konuyu geçiyorum.

Şu sigara meselesini neden uyarlayıp değiştirmek istemediler bir türlü aklım almıyor. Oyunun büyük bölümü sigara içip, duman altı olan ve ‘uyuşan’ çocuklarla geçiyor. Koca koca sigaralar…

Özendirilen sigara

Dünyaca ünlü Alman yayınevi Taschen’in ‘All-American Ads -40S’ adlı 1940’lardaki Amerikan reklamlarını anlatan kitabından bir sayfa göstermek istiyorum size.

Reklamda tüm doktorların Camel kullandıkları ve onu önerdikleri yazıyor. Ayrıca “Yüz yaşıma kadar yaşayacağım, çünkü Camel içiyorum” diye bir mesaj da var.

Mad Men’i izleyenler de bilir. Bütün bölümlerde herkes fosur fosur sigara içer. Karizmatik Don’umuzun eski karısı Betty, hamileyken bile içerdi şu zıkkımı. Dizide sigaranın içilmediği sahne neredeyse yoktur.

Ama artık günümüzde yetişkin olmak için sigara içmek gerekmiyor.
9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü’ymüş.
Burada sana sesleniyorum Pinokyoo, artık devir değişti. Sen de şu öykünün içindeki sigara konusunu bir kenara bırak.

Alaaddin on Ice

Dün de ‘Alaaddin on Ice’i görmeye gittim. Yeğenim Ali, elini buza değdirme konusunda çok ısrar etti. ‘Olmaz şöyle olur, böyle olur.’ dediysem de ikna edemedim. Çaresiz, buzun kenarında ‘nöbet tutan’ güvenlik görevlisinin yanına gittik.

Ben: - Biz size bir şey sormaya geldik abisi? Ali, neden buza elini süremez?
Güvenlik grevlisi: - Yoo, sürebilir. Ama hemen bir sürüp çeksin.

Hoppalaa…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder